14 Kasım 2007 Çarşamba

PKK'ya Silah Akıyor - Basından alıntılar

Irak'ta Kürtlerin kurduğu ve ABD ordusu içindeki üst düzey askerlerin de yer aldığı kaçakçılık mekanizması sayesinde, silahlar "Irak ordusuna hibe ya da yardım" gibi gösterilip piyasaya sürülüyor. Bu silahlar önce Kürt aracılar tarafından kuzeydeki güvenli bölgelere aktarılıyor. Daha sonra ise siyasi koşullar çerçevesinde terör örgütlerine pazarlanıyor.

PKK itirafçılarının, Amerikalıların PKK'ye silah sattığı yönünde verdiği bilgilerin ardından, Irak'ın kuzeyinde oynanan büyük oyunun ayrıntıları netleşmeye başladı. Washington yönetimi PKK'nin elindeki ABD yapımı silahları "kaçak askerlere" bağlasa da Ankara'ya ulaşan bilgiler, bölgede içinde üst düzey Amerikan askerlerinin de bulunduğu milyar dolarlık bir silah pazarının işlemekte olduğunu gösterdi.

İstihbarat raporlarına yansıyan bilgilere göre, K. Irak'ta ABD yapımı silahların terör örgütünün eline ulaşmasında işleyen mekanizmanın ayrıntıları şöyle:

* 1991 yılındaki Körfez Savaşı'nın ardından K. Irak'taki silah pazarının odak noktasında Kürt gruplar yer aldı. Başta Çin ve Rusya olmak üzere yabancı ülkelerden getirilen silahlar, Kürt yönetiminin ileri gelenleri tarafından pazarlanmaya başlandı. PKK'nin ana silah sağlayıcısı yine bu gruplar oldu. Bu dönemde silah ticaretinin önde gelen isminin ise Süleymaniyeli bir Kürt olan, ancak 30 yıl önce Lübnan'a geçerek Hariri ailesinin yanında çalışmaya başlayan Tevfik Baban olduğu belirtiliyor. Baban, suikasta kurban giden eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri' nin ailesinin Suudi Arabistan'daki inşaat şirketlerini yönettiği sırada, inşaatlarda PKK'lileri çalıştırmasına Türkiye tepki göstermişti.

* 2003'den sonra mekanizmaya ABD de iki açıdan dahil oldu. Bir taraftan ABD'nin bugüne kadar sayısı on binlere ulaştığı belirtilen asker kaçaklarınca satılan silahlar piyasaya girerken diğer taraftan da ABD ordusundaki üst düzey askerlerin yer aldığı kaçakçılık mekanizması sayesinde ABD silahları "Irak ordusuna hibe ya da yardım" gibi gösterilip piyasaya sürülüyor.

* Silahlar önce Kürt aracılar tarafından kuzeydeki güvenli bölgelere aktarılıyor. Daha sonra siyasi koşullar çerçevesinde terör örgütlerine pazarlanıyor. Silahların parası K. Irak'a hiç sokulmadan İsviçre ve Lübnan'daki bankalarda kişisel hesaplara gidiyor.

* Irak ordusu içinde denetim mekanizmaları oluşturulamadığı için ABD tarafından hibe edilen silahların denetimi sağlanamıyor. Bazen ABD'liler hibe edilen silah sayılarını fazla gösterip arta kalan silahları direkt olarak satma yoluna gidiyor. Bu silahlar, yine Kürt yönetimindeki önemli isimleri arkasına alan aracılarla silah pazarında en iyi müşteri olarak görülen PKK'ye ulaştırılıyor.

* Ancak bu mekanizmanın içinde üst düzey ABD askerlerinin bulunması, Washington'un PKK'ye silah gönderilip göndermediği konusunda ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. ABD, bunların kontrol dışı faaliyetler olduğunu savunsa da Türk yetkililerdeki kuşkulu yaklaşım ortadan kalkmadı.

* Kaçak ABD askerleri, Irak-Ürdün sınırındaki aşiretler aracılığıyla Irak'ı terk etmeye çalışırken bu aşiretler de ABD askerlerinin ellerindeki silahları Kürt tüccarlara satıyor. Söz konusu silahlar da yine PKK'ye satılıyor.

Kaynak: Cumhuriyet

Hiç yorum yok: